2003’te yürürlüğe giren 4811 sayılı kanundan bu yana 13 af çıktığını anımsatan EY (Ernst & Young) Türkiye Vergi Ortağı Abdulkadir Kahraman, “Bunlar ‘kesinleşmiş vergi alacaklarının yapılandırılması, matrah artırımı, yurtdışında bulunan varlıkların ulusal iktisada kazandırılması (varlık barışı), kasa ve stok affı’nı içeriyordu” dedi.
Kahraman şöyle devam etti:
“Ortalama 1.5 yılda bir vergi affı çıkarılmış. nihayet beş yılda bu müddet daha kısa. Basına yansıyan yeni vergi affı düzenlemesinin içeriği ise şimdi net değil. Lakin 31 Mart’a kadar yürürlükte olan varlık barışının mühletinin uzayacağı anlaşılıyor.”
KAYITDIŞINI TEŞVİK
Vergiye ahengin artık aflarla sağlandığına dikkat çeken Kahraman, şu yorumu yaptı:
“Bu vergide Önemli adaletsizlik yaratıyor. Aflar vergiye uyumlu mükellef için cezaya dönüşüyor. Zira matrah artıran incelenmeme kalkanına kavuşurken uyumlu mükellef vergi incelemesine alınıyor. Bu türlü bir kalkan olmamalı, matrah artıran mükellef de incelenebilmeli ve artırımı aşan matrah farkları için vergi tarh edilmeli, ceza kesilmeli. Ayrıyeten stok ve kasa affı olmamalı. Olmayan stok beyanına imkân verilmesi kayıtdışılığı teşvik eder.”
Kahraman ayrıyeten, yüzde 15’lik global taban kurumlar vergisinde somut adımların atıldığı ortamda Türkiye’nin sıklıkla vergi affı yapmasının manidar olduğunu, bunun vergi şuurunu erozyona uğrattığını belirtti.
Yorum Yok