Türkiye’de şap hastalığının daha Evvel hiç görülmeyen yeni tipi olan besi hayvanlarına has SAT-2 serotipi şap hastalığı hakkında bilgi veren Prof. Dr. nadir Yarsan, şap hastalığının ülke olarak bilinen bir hastalık olduğunu, lakin yaşanan nihayet durumun farklı bir serotipin türemesiyle gerçekleştiğini söyledi.
Hastalığın Özellikle çift tırnaklı hayvanlarda görülebildiğini lisana getiren Yarsan, “Öldürücü tesiri nihayet derece az, Değerli seviyede randıman kayıplarına neden olur lakin bununla Bir arada yaygınlığı, Özellikle bulaşması nihayet derece yüksek. Yüzde 100’e varan oranlarda bir bulaş Laf konusu” diye konuştu.
Yarsan, şap virüsünün 7 alt tipi olduğunu kaydederek, “Hastalığın gayretinin güç olması farklı serotiplere farklı aşının geliştirilmesiyle ilgilidir ve bu türlü baktığımız Vakit buna ait süratli bir biçimde aşılama programının geliştirilmesi gerekir” dedi.
“İNSANLARA GEÇMESİ nihayet DERECE NADİRDİR”
Şap hastalığı ve emsal hastalıklara zoonoz hastalık denildiğini hatırlatan Yarsan, “Belki şap hastalığı bunlar içerisinde en az geçebilen, Ender görülen hastalıklardan bir adedidir. Şayet enfekte olan hasta hayvanlarla yakın bir temas Laf konusu olursa, et ya da sütle bir kontaminasyon Laf konusu olursa Fazla nadiren de olsa bulaştığı Anlatım edilmiştir. Lakin genel manada insanlara geçmesinin, insanlarda enfeksiyon oluşturma riskinin nihayet derece Az olduğu Anlatım edilir. Rastgele bir tasaya neden olmayacak boyutlardadır” tabirlerini kullandı.
Şap hastalığına karşı uğraşın aşı ve karantina yolu olduğunu anlatan Yarsan, “Dolayısıyla bizde yapılan aşılama Aka hayvanlarda yılda iki sefer olacak halde, Ufak hayvanlarda yılda bir kere olacak formda Daimi bir aşılama programı uygulanır. Çaba bununla sağlanır, hastalık varsa karantina ile ilgili önlemler Laf konusu olur ve bunlarla Birlikte bir Tüm halinde şapla uğraş gerçekleştirilir” açıklamasını yaptı.
“EN DEĞERLİ ETKENLERDEN BİRİSİ RANDIMAN KAYBI”
Yarsan, hayvanlarda bir enfeksiyon varsa bunun randıman kaybına yol açabileceğini vurgulayarak, “Meydana istikbal en Kıymetli etkenlerden birisidir randıman kaybı. Bilhassa et üretiminde ve süt üretiminde olacak formda. Sütteki randıman kaybı olağan kaidelerde yüzde 15’lerde olduğu Anlatım edilir bilimsel ölçekte. Etteki randıman kaybı da yüzde 10’lardadır. lakin bu tablo kötüleşirse, daha yaygın hale gelirse daha kronikleşir ve devam ederse bu sayıların da üst çıkmasından korku edilir” dedi.
Şap hastalığıyla çabada dezenfekte süreçlerinin değerine işaret eden Yarsan, “Şap hastalığına bağlı olarak klinik belirtiler ortaya çıkar. Şekillenen bu veziküllerden Özellikle burun mukozasında ve Özellikle ayakta olan veziküller Vakit içerisinde patlarsa, sonrasında sekonder enfeksiyon ismini verdiğimiz enfeksiyonlar şekillenir. O Vakit tablo kötüleşir” diye konuştu.
“ŞAPLI HAYVANIN ETİ DONDURULURSA ENFEKSİYON DEVAM EDER”
Şap hastalığına yakalanan hayvanlara aşı, dezenfeksiyon ve karantina uygulanmasının akabinde hayvan kendini toparladığında rastgele bir tedaviye muhtaçlık olmayacağını söyleyen Yarsan, şap hastalığına yakalanan hayvanların etinin yenilip yenilmeyeceğine dair şunları aktardı:
“Eğer bir Tüm halinde ileri derecede bir zayıflık ya da farklı çeşitten bir hastalık da varsa eti tavsiye edilmez ve tıpkı formda kesite de gönderilmez. Şaplı bir hayvan kesildi, bunların etlerinin dondurularak koruma edilmesi durumunda bu enfeksiyon devam eder, yani virüs inaktive olmaz. ancak kesim sonrasında Şayet artı 4 derecede koruma edilirse 24-48 saat içerisinde virüs inaktive olur.
Özellikle ortamda üreyen laktik aside bağlı olarak şekillenen ortam, virüsün inaktivasyonuna neden olur ve rastgele bir kontaminasyon bulaşma Laf konusu olmaksızın inançla tüketilebilir. lakin bu tüketim noktasında Örneğin kemikle ilgili kanla ilgili sakatatlar ilgili kısımların katiyen tüketilmemesi, etle ilgili durum Laf mevzusuysa kesinlikle kemikten ayrılarak kemiğin imha edilmesi, etin o halde tüketilmesi tavsiye edilir.”
Yorum Yok