Doç. Dr. Hakan Aksu, Meteoroloji genel Müdürlüğü’nün 3 aylık sıcaklık ve yağış bilgilerini değerlendirip, “Çok farklı bir durum ile karşı karşıyayız. Tıpkı anda Tüm kuraklık şiddetlerinin, tıpkı ülkede farklı yerlerde görünmesi; Fazla seçkin bir durum. Şu Lahza ülkemizde fevkalâde kurak durumu da olağan durum da yaşanıyor. Kuraklık; bizim iklimimizin bir parçası” dedi.
Yağış
İstanbul’da nihayet periyotta barajlardaki doluluk düzeylerinin düşmesi, mevsim normallerinin altındaki yağış oranları ve İstanbul Su ve Kanalizasyon Yönetimi (İSKİ) tarafından hazırlanan tasarruf teklifleri kentte mümkün su krizini tekrar gündeme taşıdı. İstanbul’un su kaynakları bir gün nitekim tükenebilir mi? Buna yönelik planlar yapılıyor mu?
Prof. Dr. Handan Ucun Özel, “Bunun için ormanların tahribatını önlemek, çevreyi kirletici ögeleri ortadan kaldırmak, Sıfır Atık projesi üzere toplumsal faaliyetleri yaygınlaştırmak gerekiyor” dedi. Prof. Dr. Ali Durkaya ise “Ülkemizde Fazla farklı iklim tipleri ve buna nazaran Fazla Güçlü biyoçeşitlilik var. Bu biyoçeşitlilik, global ısınmayla risk altına giriyor” kelamlarıyla tehlikeye dikkat çekti.
Doç. Dr. Musa Uludağ, “Eğer taban suyu, yeraltı suyu düzeyi Fazla düşükse, toprak uzun mühlet yağış almamışsa, suyun yer altına sızması Çok olur, yüzeysel akışa daha az geçer” dedi. “Yeraltı su rezervleri Önemli manada sıkıntılı” kelamlarını kullanan Uludağ, “Su, yüzeysel akışa Çok katılamıyor ve yağışlar şu Lahza lakin yer altı suyuna katkı yapıyor. Toprağın kuruluğunu, su gereksinimini gidermeye yetmiyor” diye konuştu.
Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi tarım Bilimleri ve Teknolojileri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mehmet Emin Çalışkan, yakın tarihte yağış gelmemesi durumunda tarımda Önemli tehlikelerin olabileceğini söyledi. Çalışkan, fakültenin buğday uygulama tarlasında yaptığı açıklamada, bu yılın Fazla kuraklık geçtiğini kaydetti.
Kuzey yarım küredeki birçok ülkede ve Türkiye’de kar yağışının yerde kalma müddetinde ve karla kaplı alanın genişliğinde azalma olduğunu söyleyen Prof. Dr. Murat Türkeş, durumun nedeni olarak ‘iklim değişikliğine’ işaret etti. Prof. Dr. Yusuf Serengil ise “Önümüzdeki yıllarda, evvelden akan derelerin, akarsuların akmadıklarını görebiliriz. Kar yağışı aslında akarsuların Yıl uzunluğu akmasının garantisidir” dedi.