Kapadokya Üniversitesi sıhhat Bilimleri Yüksek Okulu Beslenme ve Diyetetik kısmı Öğretim Üyesi Banu Süzen, Türkiye’de nihayet yıllarda yapılan çalışmalar sonrasında şahıs başı tüketilen tuz ölçüsünün 3 gram düştüğünü belirtti.
“3 KATINDAN Çok TUZ TÜKETİYORUZ”
Süzen, “Yapılmış olan çalışmalar bize gösteriyor ki; Türk halkı olarak günde 18 gram tuz tüketiyoruz. Dünya sıhhat Örgütü bilgilerine nazaran günde 4-6 gram ortasında tuz tüketmeliyiz. Biz Dünya sıhhat Örgütüne nazaran günlük tüketmemiz gereken tuz ölçüsünün 3 katından Çok tuz tüketiyoruz. Yakın geçmişte tuzun bu kadar yüksek kullanılması ve kronik hastalıklar ortasındaki bağlantıyı sıhhat Bakanlığı ve sıhhat çalışanı ortasında neler yapılabilir diye tartışıldı. sonuç olarak ülkemizde tuz tüketiminin düşürülmesi için çalışmalar başlatıldı. Şu Lahza 15 gramın altında tuz tüketiyoruz. Bu düşüşü Fazla kısa mühlet içerisinde gerçekleştirmiş olduk. Bu yiyeceklerimizi saklamak için kullandığımız tuzdan kıstığımız ölçüydü. Lakin sofraya oturduğumuzda tadına bakmadan attığımız tuzu da azaltırsak sağlıklı tuz tüketimi sağlamış olacağız” dedi.
“AZALTMALAR YAPILMALI”
Tuzun besinleri saklamak ve besinlerin kalitesi ile Birlikte gülütten yapısını artırmak için kullanıldığını söyleyen Süzen, “Ekmeğin içine eklenen tuz ölçüsü bir ölçü düşürüldü. besin hususu olan ekmekte yapılan bu düşüş günlük tükettiğimiz tuz ölçüsünü Fazla Önemli ölçüde düşürdü. Bu istikametten baktığımızda besinleri saklamak için, ekmeğin tadını ve lezzetini artırmak ve raf ömrünü uzatmak için değil baharatları saklamak için de tuzu kullanıyoruz. Turşularımızı, zeytinlerimizi tuzdan yapıyoruz. Burada kullandığımız tuzların ölçüsünün da Önemli manada düşürülmesi gerekiyor. Bunu yaparken de belli kriterler göz önüne alınarak yapılması gerekiyor. Türk Besin Kodeksine Müsait biçimde azaltmalar yapılmalı” diye konuştu.
“TOPRAKLARIMIZ İYOT FAKİRİ”
Süzen, “İyotlu tuz sıhhat açışından Fazla kıymetli. Toprakları iyot bakımından yoksul bir ülkeyiz. Bu nedenle iyotlu tuz bizim için Fazla değerli. Medikal bir gereklilik olmadığı sürece iyotlu tuz kullanmak bizim için gereklilik. Bu nedenle iyot eklemesi tuza yapıldı. Bu halde iyot muhtaçlığımızı da karşılıyoruz. Şu anda bizim için en âlâ iyot kaynağı tuz oluyor. Sağlıklı tuz dediğimiz aslında bildiğimiz iyotlu sodyum klorür dür. Bunu da ölçüsünde kullanmalıyız” tabirlerini kullandı. Kaya tuzu, pembe tuz üzere tuzların renk veren kimyasallarının içeriğinin yeterli bilinmesi gerektiğini de söyleyen Banu Süzen; “Bazen renk veren unsurlarda ağır metal de olabiliyor. Tuz kullanımıyla onları bedenimize alıp toksin tesirine maruz kalma riskini ortaya çıkartmış oluyoruz. Bu nedenle en sağlıklı tuz, ölçüsünde kullanılan iyotlu tuzdur” sözlerini kullandı.
Yorum Yok