Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Serdar Türkyılmaz, Özellikle göğüs kanseri tedavisinde nihayet yıllarda Fazla şeyin değiştiğini belirterek “Meme kanserinde muvaffakiyet oranımız inanılmaz derecede arttı. Artık Fazla korktuğumuz bir hastalık kümesi olmaktan uzaklaştı” dedi.
Karadeniz Bölgesi’nde tiroit kanserinin daha yaygın olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Türkyılmaz, “Mesela Çernobil’den sonra Rusya’daki o bölgede pek Fazla çocukta tiroit kanseri gelişti ve onların genetik malzemelerini biliyoruz. Bizim bölgemizdeki vatandaşlarımız için de tahminen genetik bir çalışma yapılırsa Çernobil’in tesiri daha uygun anlaşılabilir” diye konuştu.
Dünyada ve ülkemizde göğüs kanserinin birinci sıralarda geldiğini belirten Prof. Dr. Türkyılmaz, şöyle devam etti:
- “Elimizde kullandığımız malzemeler biraz daha değişti ancak kanser oranlarında bayanlarda göğüs kanseri, erkeklerde ise prostat kanseri ve akciğer kanseri daha önde gidiyor. Göğüs kanseri artık ülkemizde de dünyada da birinci sırayı zorlamaya başladı. Göğüs kanserinde pek Fazla şey değişti. Evvelce korktuğumuz metastatik hastalıkları ameliyat yapmıyorduk. ancak artık akıllı ilaçlarla metastazların büsbütün yok olduğunu, sonra da hastanın tekrar ameliyat bahtı bulabildiğini gördük.
- Tümorün evresini küçültmek için ameliyattan Evvel kemoterapi verdiğimiz ‘neoadjuvan kemoterapi’ dediğimiz bir tedavi formu başladı. Bu daha sonlu ameliyat yapmamıza, hastanın göğsünü ya da koltuk altını müdafaamızı sağlayan birtakım avantajlar sağladı. Muvaffakiyet oranımız inanılmaz derecede arttı. Artık göğüs kanseri Fazla korktuğumuz bir hastalık kümesi olmaktan uzaklaşıyor. Lakin hastalarımıza göğüs kanserinin sistemik bir hastalık olduğunu, tedavinin aslının ilaç tedavisi olduğunu ve ömür uzunluğu onkolojinin takibinde kalmaları gerektiğini söylüyoruz.”
“EĞER YAŞINIZ 45’İN ÜZERİNDEYSE…”
İkinci sırada yer Meydan kolon kanseri konusunda da ihtarlarda bulunan Prof. Dr. Türkyılmaz, 45 ıslak üzerinde olanların kesinlikle kolonoskopi yaptırmaları gerektiğini Anlatım ederek, “En sık görülen diğer kanser tipleri de kolon ve rektum kanserleridir. Kalın bağırsağın çıkış kısmında olana rektum kanseri diyoruz. Bunlar da Fazla sık görülmeye başlandı. ur Şayet bağırsağın sol tarafındaysa daha Fazla hasta bize makattan kanama şikâyetiyle geliyor. Şayet yaşınız 45’in üzerindeyse kesinlikle kolonoskopi ile değerlendirilmenizde kesinlikle Yarar var. Zira ne kadar erken hastalığı yakalarsanız, çaba ve muvaffakiyet talihiniz o kadar Fazla artıyor. Bunun tedavisi de eskisi üzere değil. Artık karaciğerlerdeki tümörlere de müdahale edilebiliyor. kimi bunlar cerrahi oluyor, kimi ise girişimsel süreçler ile karaciğerdeki metastazlara da müdahale edilebiliyor. Oligometastaz ve leparoskopi yolları ile bu ameliyatlar yapılabiliyor” sözlerini kullandı.
“ÇERNOBİL’DEN SONRA GELİŞTİ”
26 Nisan 1986’da o Devre Sovyetler Birliği’ne bağlı olan Ukrayna’nın başşehri Kiev’in 130 kilometre kuzeyindeki Çernobil kenti, insanlık tarihinin en vahim Etraf felaketlerinden birine sahne oldu.
Pripyat kenti yakınlarındaki Çernobil Nükleer Santrali’nin dördüncü reaktöründe yaşanan patlama sonucu etrafa, 1945’te Hiroşima’ya atılan atom bombasının 50 katına eşit ölçüde radyasyon yayıldı. Patlamanın akabinde radyoaktif unsur yüklü bulutlar Türkiye iç birçok ülkeyi etkiledi.
Çernobil nükleer faciası, yaklaşık 200 bin kişinin direkt ya da dolaylı olarak vefatına Sebep olduğu sav edilirken, bir Fazla kanser cinsinde de artışlar yaşandı.
Çernobil faciasının 37. yıldönümünde değerlendirmelerde bulunan ve Karadeniz Bölgesi’nde Özellikle tiroit kanserinin daha yaygın olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Türkyılmaz, şöyle konuştu:
- “Bizim bölgemizde tiroit kanseri çok, Özellikle Papiller tiroid kanseri. Ultrason çektirseniz Çabucak herkeste nodül Mevcut ancak nodülleri güzel takip etmek gerekiyor, yani her nodül kanser demek değildir. Lakin kanser kuşkusu olan nodülleri biz ultrasonla değerlendirebiliyoruz. Bizim bölgemiz esasen guatr için endemik bir bölge, burada Çok görülen bir hastalık guatr. Bölgede nodül nedeniyle ameliyat edilen hastaların yaklaşık yüzde altmışında papiller tiroid kanseri kanser bulundu. Lakin Medical Park Karadeniz Hastanesi’nde ameliyat ettiğim hastaların da Kıymetli kısmında kanser yakaladık.
- Papiller tiroit kanseri, ismi kanser olsa bile kendisi kanser üzere davranmayan bir hastalık. Çoğunlukla cerrahi olarak tiroit bezinin çıkarılması yetiyor. Nadiren tedaviye boyun lenf diseksiyonu ya da radyoaktif iyot tedavisi eklenebiliyor. Bu hastalığın yeme içme ile bir tesiri yok. örneğin Çernobil’den sonra Rusya’daki o bölgede pek Fazla çocukta tiroit kanseri gelişti ve onların genetik malzemelerini biliyoruz. Bizim bölgemizdeki vatandaşlarımız için de tahminen genetik bir çalışma yapılırsa Çernobil’in tesiri midir değil midir anlaşılabilir.”
“GENETİK durum ÖNEMLİ”
Kanserde yakalanmada genetik durumunun Değerli olduğunun altını çizen Prof. Dr. Türkyılmaz, “Bazı kanser çeşitlerinde genetik geçiş Fazla Ehemmiyet kazanıyor. Bu yüzden birtakım aileleri yakın takip etmek gerekiyor. Bilhassa kolon kanseri ve göğüs kanserine dikkat etmek gerekiyor. Olağan insanların ise organik beslenmesi gerekiyor zira artık hepimiz Amade besinler tüketiyoruz. Köylerde bile artık Amade yoğurt tüketiliyor. Ambalajlı besinler her Vakit için risk grubundadır. Zira içerisinde raf ömrünü uzatabilmek pek Fazla korucuyu unsur konuluyor” diyerek kelamlarını noktaladı.
Yorum Yok