Kahramanmaraş merkezli zelzelelerin akabinde bölgede arama kurtarma çalışmaları devam ederken, bir yandan uzmanlar zelzelenin ruhsal tesirlerine dikkat edilmesi gerektiğini ve depremzede olanların yaşayabileceği problemlere değinildi.
Depremin yıkıcı tesirlerinin en Kıymetli sonuçlarından biri olan, toplumsal ve ferdî manada yaşanabilecek ruhsal sıkıntılar olduğunu Anlatım eden Psikoloji Kısmı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nermin Çelen bireylerin ıslak kümelerine nazaran olası yaşayabileceği problemlere dair açıklamalarda bulundu. Depremzedeler ve depremzede yakını olanlar için bilgilendirme niteliği taşıyan açıklamalarda şu sözlere yer verildi:
“Bu Cin felaketler bireyin toplumsal ve ruhsal yapısının bozulmasına nedenlerinin en değerlilerindendir. Sarsıntının doğal afet olması, bireyin kendi dışındaki tesirleri ve kendi yaşantısını Denetim edebilme inançlarını sarsmaktadır. Bilgi seviyesinin artması yani bireylerin zelzele öncesi, zelzele anı ve sonrasında neler yapılması gerektiğine sahip olması bireylere muhakkak ölçüde Denetim duygusu sağlayabilir. Bu da zelzele muhtemelliğine rağmen alınan tedbirler aracılığı ile gerçekleşir. Teknoloji tarafından saptanan fay çizgilerine konut yapmama, zelzele anında neler yapılmasına ait bilgiler, zelzele sonrası Gerekli olan tecrübeli insan gücü, çadır ve konteynırların anında müdahale edebilecekleri bir tertip olması konusunda toplumların Amade oluşluğu ile gerçekleşir.
Depremin sonrası da kıymetlidir. Karşılaşılan yıkım ve kayıplar kolay üstesinden gelinecek bir durum değildir. Yaşanılan endişe, Kaygı ve gerilimin varlığı Ömür doyumunu ve Ömür gücünü azaltmaktadır. zelzele tecrübesi olanların Fazla yıllar sonra birebir dehşet ve gerilimi taşıdıkları izlenmiştir. Mesela Gölcük Depremi’nden sonra Uludağ Üniversitesi psikoloji / sosyoloji kısımlarını yaptığı çalışmada 2003 cinsiyet ve ıslak değişkenleri nedeniyle farklı psikopatolojik semptomlara rastlandığını ortaya koymuştur. Örneğin somatizasyon, korku/kaygı, depresyon ve kızgınlığın bayanlar ve yaşlılar tarafından daha sık kullanıldığı, somatizasyon dışında bütün psikopatolojik semptomların ıslak ilerledikçe azaldığı üzere.”
‘DEPREM Birden VE SONRASI ÇOCUKLAR İÇİN ÇON ÖNEMLİ’
Deprem anı ve sonrasının, yetişkenlerin yanı Dizi çocuklar için de Fazla Kıymetli olduğunu belirten Çelen, kelamlarına şöyle devam etti: “Erken yaştaki çocuklar Enkaz altında kaldıklarında mümkün sonuçların ne olduğunu bilmediklerinden yalnızca Üzüntü ve huzursuzluk hisseder. Enkaz olmasa bile meskende sarsıntı yaşadığında durumun ismini koyma ve çocukta kaygı /kaygı geliştirmede annenin tavrı Fazla değerlidir. Çocukların bir Öbür sorunu da ebeveynlerini kaybedenlerin bakım yurduna ya da kollayıcı aileye verilmesi onların yaşantısında patolojik birtakım izler oluşturabilir. Bu ortada çocukların kaçırılma sıkıntıları ve organ mafyasının eline düşmeleri de bambaşka bir sıkıntıdır. zelzele yaşamayan çocukların TV’de o müthiş görünümlere Şahit olması da çocukta yeme ve uyku bozukluğuna neden olabilir bu bahis da ebeveynlerin dikkatli olması gerekir” dedi.
‘BEN NEYİM’
Çelen, “Ergenler ise bilişsel yapıları geliştiği için zelzele ve zelzele sonrasında olabilecekleri düşünüp Telaş geliştirebilirler. Ergenin en Aka korkusu vücudunun hasar görmesi de bu Olumsuz duruma eşlik edebilir. Bu semptomların yanı Dizi ergenin ketlenmesi ( dona kalım yaşaması) Öfke ortaya çıkartır ve Öfke saldırgan davranışa dönüşebilir. Konfor alanının yok olması, yiyecek yetersizliği, Dost kaybı, istikbal tasası bu dona kalıma verilebilecek örneklerdir. his düzenleme ya da ruhsal sağlamlık gereğince gelişmediyse diğerlerine ziyan verdiği üzere intihar teşebbüsleri de olabilir. Depremin bir öteki çıktısı da ego kimliğinin kaybıdır. Konutun, mahallenin yıkılması, çocukluk anılanı hatırlatacak her şeyin kaybı ‘ben kimim?’ ‘Ben neyim’ sorularına yanıt vermesini zorlaştırır. Bu durumu Erikson, 2. Dünya savaşında bomba ile yerle bir olan yerlerde yaşayanlarda ayrım etmiştir” dedi.
‘DEPREMZEDELER YALNIZCA RUHSAL DEĞİL, TOPLUMSAL SIKINTILAR DA YAŞARLAR’
Herkesin bir formda gerilimi deneyimlediğini belirten Çelen, “Tüm bu ruhsal hasarlar zelzele yaşayan bireylerin zelzele sonrası ruhsal yardım alması, ruhsal sağlamlık programlarına katılması, okullarda Okul rehberinin Küme danışmanlığı yapması ile üye indirilebilir. Natürel en kıymetlisi bireyin mümkün sarsıntıyla ilgili bilgi edinmesi gerekmektedir. zelzele olma mümkünlüğü yüksek olan bölgelerde yaşayanlar hazırlık içinde olmaları gerekirken Kesin bilgilere sahip değildirler. Sarsıntıya karşı hazırlık yapılması şuurunda olmalarına rağmen Yine de sorumluluğu kendilerinden Fazla Resmi kurumlardan ve yetkililerden bekledikleri görülmektedir” diye kelamlarına devam etti.
Yorum Yok