Ankara’da eğitim görüp, mezun olan öğrenciler, model sorumlusu, modelist, dizayncı, üretim çalışanı, üretim sorumlusu ve kalite Denetim uzmanı olarak ayakkabı dalında çalışıyor.
Programın kurucusu öğretim üyesi Hatice Somçağ, ayakkabı kültür mirasının kaybolmaması ve öğrencileri aracılığıyla geleceğe aktarılması gayesiyle, konutunun bir odasını atölyeye çevirip, eski periyotlarda kullanılan ayakkabılar dikti.
M.S. 300’LÜ YILLARDAN BAŞLIYOR…
Somçağ, M.S. 300’lü yıllardan başlayıp 20’nci Yüzyıl başlarına kadar kullanılan ayakkabılardan örnekler yaptı.
Somçağ’ın, doğal deri, yün ve keçe kullanarak eski periyotlardaki klâsik aletlerle diktiği takunya, çarık, yemeni üzere el emeği ayakkabılar İlgi gördü. Somçağ, öz Türk kültürünü yansıtan el üretimi ayakkabıları ‘Anadolu’nun Ayak Sesleri’ isimli dijital standında görücüye çıkardı.
‘KİMYASAL ESER VE BOYA KULLANMADIM’
Akademisyen Hatice Somçağ, büsbütün eski devirlerdeki masat, eye, danalya, bıçak üzere aletlerle ve doğal gereçlerle çalıştığını söyleyerek, şöyle konuştu:
- “Ayakkabıların tabanlarında manda derisi kullandım. Sayalarında koyun, keçi ve dana derileri kullandım. Türk kültürü ‘motif’ konusunda Aka bir deryadır. Örneğin, çintemani motifimiz var. Bu, padişahların kaftanlarında, giysilerinde kullanılan bir motiftir. Güç, kuvvet, kudreti stantlar. O nedenle çintemani motiflerinin yer aldığı ayakkabıları padişahlarımız kullanmıştır. Oğuz uzunluklarının damgalarını kullandım. Kimyasal eser, boya, unsur kullanmadım.
- Kimyasal unsur kullanmadan büsbütün doğal materyal, bal mumu ile kuvvetlendirerek, doğal pamuk ipi diktim. Böylelikle hem su geçirmezliği sağlanıyor, hem de ipin çürümesini engelleyerek, dayanıklılığını artırmış oluyoruz. Ayakkabıların bir kısmını cilt saya, bir kısmını keçe çalıştım. Keçelerin kimilerini tepme keçe olarak aldım, kesip dikerek çalıştım. Kimilerini ise yün liflerini kendim sıcak su ve sabun ile sıkıştırarak ayakkabı formunu verdim.”
‘TÜRK KÜLTÜRÜNÜ GENÇLERE ÖĞRETMEK İSTEDİM’
Yaklaşık 20 yıldır ayakkabı tasarımı ve üretimi öğretmenliği yaptığını Anlatım eden Somçağ, kelamlarını şöyle tamamladı:
- “Günümüzde daima Çağdaş endüstriyel ayakkabılar yapılıyor. Bunu yapan o kadar Fazla ki ve maalesef batıdan etkileniyoruz. Ben batıdan etkilenmeden öz Türk kültürünü tanıtmak, gençlere öğretmek, yansıtmak; bunu bilenlere hatırlatmak istedim. Tüm maksadım buydu. Biz kültürümüze, köklerimize sahip çıkalım. Bugünkü ayakkabı modellerinin kökeni bizim eski modellerimiz. Birçok Ünlü ayakkabı dizayncıları tarihî ayakkabılardan esinlenerek yeni dizaynlarını yapıyorlar. Günümüzde ayakkabılarda olduğu üzere kimyasal kullanılıyor. Boyalar, yapıştırıcılar, solüsyonlar kimyasal olarak hatta saya gereçleri, yapay deriler kullanılıyor.
- O kadar Fazla yapay cilt ve plastik, kimyasal boya ve yapıştırıcılar kullanılıyor ki Vakit vakit duyuyoruz; ayaklarda yaralar, mantarlar oluştuğuna dair. Bu, gövde sıhhatine da nihayet derece ziyanlı. Bu üretimde ayakkabılar kalp romatizmasına kadar yol açabilir. Maksadım kimyasallardan, endüstriyel üretimden uzakta bireye özel, tek, doğal gereçlerle büsbütün doğal çalışmaktı. Öğrencilerimiz de derslerde el üretimi ayakkabı, çanta klasik ayakkabıları öğreniyorlar. Tıpkı vakitte bunun tarihçesini, kullanılan el aletleri, üretim teknikleri bu alanla ilgili birçok şeyi öğreniyorlar. Bildiklerimi öğrencilerime de aktarmaya çalışıyorum.”
Yorum Yok