Depremden sonra Antakya’nın Madenboyu Mahallesi’ne geçtiklerini anlatan 48 yaşındaki Hasan Akıncı, 17 yıldır Kamu otobüs sürücüsü olarak çalıştığını söyledi.
Deprem anını felaket olarak Anlatım eden Akıncı, şöyle konuştu:
- “Pazar günü nöbetçiydim yorgundum. Konuta geldim olağanda daima park alanı bulurum, o gece yoktu. Mahalleyi dolaştım, park yeri bulamadım yakıtım da yoktu. Yakıt aldım benzinlik yanında da park yeri bulamayınca konutun 500 metre ilerisinde boş bir alana park ettim. Zati arabayı mahalleye bıraksaydım, Tüm binalar çöktüğü için pert olacaktı. Konuta gelip uyudum, sarsıntının sarsıntısıyla uyandım. Kıyamet üzereydi, konutun odalarında çocukların peşine koştum.
- Hangisine yetişeceğime şaşırdım. Sallantı durduktan sonra çıkmak için aşağıya koştuk. Duvarlar patlamıştı her yer kırık cam ve fayanstı. Karanlıkta nereye bastığımızı bilemiyorduk, dışarı çıktık elimiz ayağımız kandı. Apartmanın çıkışındaki demir kapı, zelzele nedeniyle sıkışmıştı açamadık. Komşular da oraya yığılmıştı. İkinci katın balkonundan sokağa atladım, kapıyı dışarıdan tekmeleyerek, açtım. çok şükür komşuları ve ailemi sağ salim çıkardım.”
HER APARTMANDAN, KAPIDAN YARDIM ÇIĞLIKLARI GELİYORDU
Ailesini ve komşularını otobüse bindirdiğini söyleyen Akıncı, “Otobüse geçtik, komşuları da içeriye aldım. Mahallede her apartmandan, kapıdan, pencereden yardım çığlıkları geliyordu. Yaşlıları, bayanları ve çocukları otobüse yerleştirdikten sonra, o insanlara gençler olarak elimizden geldiğince Yardımcı olmaya çalıştık. Ses gelen her apartmana gittik, 10-15 kişiyi çıkardık diye hatırlıyorum” tabirlerini kullandı.