Kadın Hastalıkları ve Tüp Bebek Uzmanı Doç. Dr. Betül Dündar, yaklaşan ramazan ayında Ebeveyn adaylarının oruç tutup tutmamasına ait değerlendirmelerde bulundu.
Dündar, “Yapılan değerlendirmelerin akabinde bebeğin gelişimini ve sıhhatini tehdit eden bir risk yoksa gebeliği takip eden doktorun onayı alınarak devinim edilmelidir. Ebeveyn ve bebeğin eksiksiz olarak alması gereken vitamin ve mineraller için istikrarlı bir program oluşturulmalı, gerekiyorsa dönemsel olarak beslenme uzmanından dayanak alınmalıdır” diye konuştu.
“HAMİLELİĞİN BİRİNCİ ÜÇ AYINDA BESLENME çok ÖNEMLİDİR”
“Gebelik 40 hafta süren ve üçer aylık dönemlerle ele alınan bir süreçtir” diyen Tüp Bebek Uzmanı Doç. Dr. Betül Dündar, kelamlarına şöyle devam etti:
- “Hamileliğin birinci 14 haftasını kapsayan birinci dönemde gebelik hormonlarının süratli artmasına bağlı olarak annede halsizlik, yorgunluk, genel uyku hali üzere belirtiler gözlenir. Bulantı, kokulara hassasiyet, kusma Yine birinci Devre olan 4-12. haftalar ortasında görülebilir. Birinci üç aylık Devre tıpkı vakitte bebeğin Ebeveyn karnında süratli büyüme ve gelişme gösterdiği bir periyottur. Bu periyotta bebeğin sağlıklı büyüme ve gelişme gösterebilmesi için Ebeveyn adayının Gerekli besin, vitamin ve mineralleri eksiksiz alabilmesi Aka Ehemmiyet taşır.
- Doğal süreçte yaşanabilecek halsizlik, yorgunluk, bulantı, kusma şikayetlerine ek olarak bu devirde oruç tutmak uzun periyodik aç ve susuz kalmaya bağlı olarak kan şekeri düşmesi, tansiyonda düşme ve bayılmalara yol açabilir. Birebir vakitte bu haftalar bebeğin organlarının oluştuğu Değerli bir süreçtir. Dolayısı ile Özellikle gebeliğin birinci periyotunda oruç tutarak uzun saatler boyunca aç kalmanın tersine sık sık ve azar azar Yemek yenmesi bebeğin sıhhati açısından Aka Ehemmiyet taşır.”
“YETERSİZ SIVI ALIMI ENFEKSİYON OLUŞUMUNA Sebep OLABİLİR”
“Gebeliğin altın periyotu olarak Anlatım edilen ikinci üç aylık Devre (hamileliğin 4-6 ayları) ise birinci aylara nazaran daha inançlı aylardır lakin gebeliğe eşlik eden kalp hastalığı, hipertansiyon, diyabet üzere kronik bir hastalık varsa yahut erken doğum tehdidi bulunuyorsa bu devirde oruç tutmak oluşabilecek komplikasyonların riskini artırmış olacaktır” diye konuşan Doç. Dr. Betül Dündar; “Ayrıca hamilelik mühletince yetersiz sıvı ve besin alımı bağışıklık sistemini Olumsuz etkileyerek enfeksiyonlara davetiye çıkarabilir ve bu durum düşük yahut erken doğum riski yaratabilir. Hamileliğin nihayet üç ayı ise bebeğin süratli kilo aldığı ve doğuma hazırlandığı bir devirdir. Bu periyotta Ebeveyn adayında kan şekeri ve tansiyon seviyesini olağan hudutlar içinde tutmak için istikrarlı beslenmek Fazla kıymetlidir. Uzun vadeli açlık ve susuzluk bu dengeyi bozabilir; Ebeveyn adayında hipoglisemi atakları, kansızlık, tansiyon düşmesi yahut hipertansiyona yol açabilir. Bebekte ise yetersiz kilo alımı, bebeğin suyunda azalma üzere birçok komplikasyon doğurabilir” tabirlerini kullandı.
“ORUÇ TUTMAK İSTEYEN GEBELER BU İKAZLARA DİKKAT ETMELİ”
Hamileliğinde oruç tutmak isteyen Ebeveyn adaylarının kesinlikle hekimine istişaresi gerektiğini vurgulayan Doç. Dr. Dündar; Ebeveyn ve bebek sıhhatine yönelik genel kıymetlendirme yapıldıktan sonra rastgele bir risk öngörülmüyorsa oruç tutmak isteyen hamilelerin bu ikazları kesinlikle göz önünde bulundurması gerekir diye belirtti.
Dündar, ihtarlarını şöyle sıraladı:
- Kan şekerinin düşmesine Mani olmak için kesinlikle sahura kalkılmalı
- Sahurda hafif ve bol proteinli besinler tercih edilmeli
- İftarda yenilecek yemekler Uzaklık verilerek tüketilmeli
- Yumurta, et, tavuk ve balık üzere protein kaynaklı besinlerin alımına dikkat edilmeli
- Uzun periyodik açlık sonrası iftarda kesinlikle çorba içilmeli
- İftardan birkaç saat sonra bir avuç kuruyemiş yenilmeli
- İftar ve sahur ortasında bol sıvı alımına dikkat edilmeli
- Şerbetli tatlılar yerine mevsim meyveleri tercih edilmeli
- Özellikle gebeliğin nihayet aylarında görülen ödemi azaltmak için öğünlerde Çok tuz tüketiminden kaçınılmalı
- Rutin tabip denetimleri mutlaka ihmal edilmemelidir.
Yorum Yok