Türkiye’de gün geçtikçe inflamatuvar bağırsak hastalıklarının (İBH) görülme sıklığının arttığını belirten Gastroenteroloji Uzmanı Prof. Dr. Esin Korkut, “Ülseratif kolit ve Crohn olmak üzere iki tipi bulunan İBH, daha Fazla 20’li ve 30’lu yaşlarda görülse de her yaştan insanı etkileyebilir. Görülme sıklığı kentlerde kırsal bölgelere kıyasla daha fazladır. Hem dünyada hem de ülkemizde hastalığın görülme sıklığı gitgide artmaktadır” dedi.
Tedavi
Gebelik periyodunda görülebilen hipertansiyonun, hem Ebeveyn hem de bebek için tehlikeli sonuçlara neden olabileceğini belirten Bayan Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Soner Pul, “Tansiyonun yüksek olduğu vakitlerde damar duvarının fonksiyonunu sağlıklı yapmaması nedeni ile bebeğe kâfi ölçüde besin ve oksijen geçmez, bebeğin büyümesi yavaşlar, İç organ gelişim ilerleyemez, bebeğin suyu azalır, bebek hareketleri azalır, bebek beynine kâfi kan gitmez ve hipoksi (oksijen azlığı) olur” dedi.
Kemik erimesinin (Osteoporoz) 50’li yaşlardan sonra barizleşen bir hastalık tipi olduğu biliniyor. Fizik Tedavi Uzmanı tabip Murat Baloğlu, yılda bir kere dahi olsa 50 yaşından sonra kemik taraması yapılması ikazında bulundu.
Dünya sıhhat Örgütü’ne nazaran her Yıl dünya genelinde yaklaşık 15 milyon insan inmeye (serebrovasküler olaya) maruz kalabiliyor. Uzm. Dr. Mustafa Faik Bakan, 10 Mayıs Dünya İnme Tedbire Günü’nde inmeyi önlemek için yapılması gerekenler konusunda bilgilendirmelerde bulundu.
Türk Karaciğer Araştırmaları Derneği Yönetim Heyeti Lideri Prof. Dr. Fulya Günşar, Türkiye’de nüfusun yüzde 25-40’ında yağlı karaciğer hastalığı bulunduğunu belirterek, “Çocuklarda da yağlı karaciğer hastalığını nihayet yıllarda daha sık görmeye başladık, hakikaten üzücü bir durum. En Değerli nedeni beslenme ve hareketsizlik” dedi.
Astımın yaş, cinsiyet, ırk yahut sosyo-ekonomik durum ayrım etmeksizin herkesi etkileyebileceğini Anlatım eden Doç. Dr. Hikmet Tekin Nacaroğlu, “Solunum yolları, hava yolu daralması, şişlik ve sekresyon birikimi nedeniyle daralır ve bu da soluk almada zahmet, hırıltı, öksürük ve soluk darlığı üzere belirtilere Sebep olabilir” dedi.
Antalya Gazipaşa İlçe sıhhat Müdürü Çelik, “Türkiye, anofel cinsi sivrisineklerin bulunması ve subtropikal iklim bölgesinde yer alması nedeniyle sıtma açısından risk altındadır” dedi, yurttaşlara ikazlarda bulundu.
Hapşırık ve öksürüğün omurgalar içindeki basıncı ani artırması nedeniyle bel fıtığına yol açtığını söyleyen Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Prof. Dr. Özcan Sürat, “Bazı hastalarda hapşırma ve öksürme anında fıtık patlaması yaşandığı görülmektedir” dedi.
Gastroenteroloji Uzmanı Doç. Dr. Pınar Gökçen, obezitenin dünya genelinde milyonlarca insanı etkileyen Önemli bir hastalık haline geldiğini, tedavisinin uzun soluklu ve multidisipliner bir yaklaşım gerektirdiğini belirtti.
Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Gülsüm Gönülalan, kronik hastalıkların uzun ve yavaş seyirli, bireyin Ömür kalitesini Olumsuz etkileyen, uzman denetimi gerektiren, izleme ve tedavileri yüksek maliyetli hastalıklar olduğunu söyleyerek, kişinin metabolik ve genetik özellikleri dikkate alınarak bireye özel, kök sebepleri araştırarak tedavinin planlanması gerektiğini vurguladı.